24 Mayıs 2012 Perşembe

KARE KARE” FOTOĞRAFLARLA VİDEO
“Stop Motion” durağan objeleri hareket edermiş gibi gösteren bir animasyon tekniğidir Kuklalar veya oyun hamuru/latex/silikon ile yapılmış modeller kullanılır Dijital veya analog, tek kare çekme özelliğine sahip kameraya ihtiyaç vardır Tek kare yakalama özelliği olan Video Capture kartları da kullanılabilir Stop Motion tekniği; kamerayı objeye karşı ayarlayıp tek kare çekip sonra objeyi biraz hareket ettirip yeni bir kare çekmek ve bunu tekrarlayarak animasyonu tamamlamaktır Çekilen tek kare resimleri ardı ardına dizip (her saniye için 15–24 kare) oynatılması ile hareket elde edilir Sahneler montajlanarak film tamamlanır Bu işlemlerin çoğu çizgi film tekniği ile aynıdır, fark; stop Motion animasyonda kullanılan gerçek 3 boyutlu obje, model ve setlerdir
1800’lü yılların başlangıcından sonlarına kadar geçen zaman diliminde sinemanın bulunuşuyla çizgi film ve stop Motion teknikleri kullanılarak film yapma çalışmaları da ortaya çıkmaya başlamıştır Model animasyonu veya 3 Boyutlu Animasyon olarak da anılan stop Motion, Amerika’da ortaya çıkıp gelişen çizgi filmin aksine, gölge oyunları ve kukla geleneğine sahip Orta ve Güney Avrupa’da daha fazla kullanılmış ve geliştirilmiştir Uzak Doğu, özellikle Japonya da unutulmamalıdır
Aslında bir sihirbaz olan Georges Méliès (A Trip to the Moon Aya Yolculuk - 1902)filmi ve Jules Verne uyarlamaları (The Impossible Voyage İmkansız Yolculuk -1904) ile fantastik filmler çekmiş, geliştirdiği teknikler stop motion’un temellerini oluşturmuştur Georges Méliès daha sonralarıLégion d'honneur” Onur Ödülü ile ödüllendirilmiş ve Paris’te ölmüştür
Bu tekniğin en önemli öncülerinden biri olan Wladyslaw Starewicz (Ladislas Starevich), ilk kukla animasyonu olan (The Beautiful Lukanida Güzel Lukanida -1910) filmini çekmiştir Bu teknik 1920 ve 30’ların Doğu Avrupa avangardları tarafından – geleneksel kuklacılığın bir uzantısı olarak, daha çok sanatsal anlamda, kullanılmıştır Rusya’dan Alexander Ptushko, Macar George Pal ve Çek animatör Jirí Trnka bunlardan bazılarıdır Daha sonraları Bretislav Pojar, Kihachiro Kawamoto, Jan Švankmajer, Stephen and Timothy Quay (Brothers Quay) ve Galina Beda bu tekniği geliştirmişlerdir
King Kong filmini çeken Willis O'Brien, stop motion’un Amerika’daki öncülerindendir Onun öğrencilerinden Ray Harryhausen aynı teknikle filmler çekmiştir; en önemlisi, Jason and the Argonauts (1964) filmindeki iskelet sahnesidir Yine de Amerika ve İngiltere bu konuda biraz daha yavaş kalmıştır Fransız animator Serge Danot BBC’de yıllarca süren The Magic Roundabout (1965)’u yaratmıştır İngiliz artistleri, Brian Cosgrove ve Mark Hall (Cosgrove Hall Films), uzun metrajlı film The Wind in the Willows (1983)’u bir çocuk klasiği olan Kenneth Grahame’den uyarlamışlardır
Kuzey Amerika’da, Jules Bass, Rudolph the Red Nosed Reindeer (1964) gibi popüler Noel serileri, Art Clokey de oyun hamuru kullanarak televizyon serisi Gumby ve Davey and Goliath’ı (1960-1977) çekmiştir
Tüm düyaya dağıtımı yapılan ilk uzun metrajlı stop motion animasyon filmi Tim Burton'un The Nightmare Before Christmas’ıdır (1993) Günümüzde, stop motion Aardman Animation şirketi tarafından sıklıkla kullanılmaktadır, Wallace and Gromit kısa film serileri ve uzun metrajlı Chicken Run (2000) ve yine son uzun metrajlı filmleri The Curse Of The Were-rabbit stop motion’un en güzel örneklerindendir
Aardman, müzik klipleri ve reklam filmleri de üretmiştir, Peter Gabriel'in müzik klibi Sledgehammer’da, stop motion’un değişik bir tekniği olan pixilation da kullanılmıştır; bu teknikte Peter Gabriel diğer objeler gibi her pozda hareketsiz durmuş yani insan kukla olarak kullanılmıştır Aardman aynı teknikle BBC için Angry Kid adlı kısa film serisini üretmiştir, bu filmlerde maske takan bir insan kullanılmıştır; film, aktörün pozu ve maskesi her yeni kare için değiştirilerek çekilmiştir
Stop motion Türkiye’de, gerçek anlamda, 1995 yılında kurulan Anima şirketi tarafından reklam filmlerinde kullanılmış ve halen, her ne kadar çalışmaları 3B bilgisayar animasyonuna kaymışsa da, stop motion alanında yalnızlığı devam etmektedir Diğer çabalar çok amatör kalmış çoğunlukla ortaya bile çıkamamışlardır Günümüzde stop motion bilgisayarlar sayesinde daha hızlı ve kolay bir şekilde üretilmekte ve çocuk programlarında, reklamlarda, kısa ve uzun metraj filmlerde yaygın olarak

stop motion








“KARE KARE” FOTOĞRAFLARLA VİDEO
“Stop Motion” durağan objeleri hareket edermiş gibi gösteren bir animasyon tekniğidir Kuklalar veya oyun hamuru/latex/silikon ile yapılmış modeller kullanılır Dijital veya analog, tek kare çekme özelliğine sahip kameraya ihtiyaç vardır Tek kare yakalama özelliği olan Video Capture kartları da kullanılabilir Stop Motion tekniği; kamerayı objeye karşı ayarlayıp tek kare çekip sonra objeyi biraz hareket ettirip yeni bir kare çekmek ve bunu tekrarlayarak animasyonu tamamlamaktır Çekilen tek kare resimleri ardı ardına dizip (her saniye için 15–24 kare) oynatılması ile hareket elde edilir Sahneler montajlanarak film tamamlanır Bu işlemlerin çoğu çizgi film tekniği ile aynıdır, fark; stop Motion animasyonda kullanılan gerçek 3 boyutlu obje, model ve setlerdir
1800’lü yılların başlangıcından sonlarına kadar geçen zaman diliminde sinemanın bulunuşuyla çizgi film ve stop Motion teknikleri kullanılarak film yapma çalışmaları da ortaya çıkmaya başlamıştır Model animasyonu veya 3 Boyutlu Animasyon olarak da anılan stop Motion, Amerika’da ortaya çıkıp gelişen çizgi filmin aksine, gölge oyunları ve kukla geleneğine sahip Orta ve Güney Avrupa’da daha fazla kullanılmış ve geliştirilmiştir Uzak Doğu, özellikle Japonya da unutulmamalıdır
Aslında bir sihirbaz olan Georges Méliès (A Trip to the Moon Aya Yolculuk - 1902)filmi ve Jules Verne uyarlamaları (The Impossible Voyage İmkansız Yolculuk -1904) ile fantastik filmler çekmiş, geliştirdiği teknikler stop motion’un temellerini oluşturmuştur Georges Méliès daha sonralarıLégion d'honneur” Onur Ödülü ile ödüllendirilmiş ve Paris’te ölmüştür
Bu tekniğin en önemli öncülerinden biri olan Wladyslaw Starewicz (Ladislas Starevich), ilk kukla animasyonu olan (The Beautiful Lukanida Güzel Lukanida -1910) filmini çekmiştir Bu teknik 1920 ve 30’ların Doğu Avrupa avangardları tarafından – geleneksel kuklacılığın bir uzantısı olarak, daha çok sanatsal anlamda, kullanılmıştır Rusya’dan Alexander Ptushko, Macar George Pal ve Çek animatör Jirí Trnka bunlardan bazılarıdır Daha sonraları Bretislav Pojar, Kihachiro Kawamoto, Jan Švankmajer, Stephen and Timothy Quay (Brothers Quay) ve Galina Beda bu tekniği geliştirmişlerdir
King Kong filmini çeken Willis O'Brien, stop motion’un Amerika’daki öncülerindendir Onun öğrencilerinden Ray Harryhausen aynı teknikle filmler çekmiştir; en önemlisi, Jason and the Argonauts (1964) filmindeki iskelet sahnesidir Yine de Amerika ve İngiltere bu konuda biraz daha yavaş kalmıştır Fransız animator Serge Danot BBC’de yıllarca süren The Magic Roundabout (1965)’u yaratmıştır İngiliz artistleri, Brian Cosgrove ve Mark Hall (Cosgrove Hall Films), uzun metrajlı film The Wind in the Willows (1983)’u bir çocuk klasiği olan Kenneth Grahame’den uyarlamışlardır
Kuzey Amerika’da, Jules Bass, Rudolph the Red Nosed Reindeer (1964) gibi popüler Noel serileri, Art Clokey de oyun hamuru kullanarak televizyon serisi Gumby ve Davey and Goliath’ı (1960-1977) çekmiştir
Tüm düyaya dağıtımı yapılan ilk uzun metrajlı stop motion animasyon filmi Tim Burton'un The Nightmare Before Christmas’ıdır (1993) Günümüzde, stop motion Aardman Animation şirketi tarafından sıklıkla kullanılmaktadır, Wallace and Gromit kısa film serileri ve uzun metrajlı Chicken Run (2000) ve yine son uzun metrajlı filmleri The Curse Of The Were-rabbit stop motion’un en güzel örneklerindendir
Aardman, müzik klipleri ve reklam filmleri de üretmiştir, Peter Gabriel'in müzik klibi Sledgehammer’da, stop motion’un değişik bir tekniği olan pixilation da kullanılmıştır; bu teknikte Peter Gabriel diğer objeler gibi her pozda hareketsiz durmuş yani insan kukla olarak kullanılmıştır Aardman aynı teknikle BBC için Angry Kid adlı kısa film serisini üretmiştir, bu filmlerde maske takan bir insan kullanılmıştır; film, aktörün pozu ve maskesi her yeni kare için değiştirilerek çekilmiştir
Stop motion Türkiye’de, gerçek anlamda, 1995 yılında kurulan Anima şirketi tarafından reklam filmlerinde kullanılmış ve halen, her ne kadar çalışmaları 3B bilgisayar animasyonuna kaymışsa da, stop motion alanında yalnızlığı devam etmektedir Diğer çabalar çok amatör kalmış çoğunlukla ortaya bile çıkamamışlardır Günümüzde stop motion bilgisayarlar sayesinde daha hızlı ve kolay bir şekilde üretilmekte ve çocuk programlarında, reklamlarda, kısa ve uzun metraj filmlerde yaygın olarak kullanılmaktadır Artık amatörler bile en basit video kameraları ile oyun hamurundan modeller yaparak veya hazır objeler kullanarak stop motion’u deneyebilirler
Gerekli Aletler:Aletler genellikle hamura şekil verebilmek ve ince değişiklikleri yapabilmek için kullanılır Bu aletler hazır bulunabileceği gibi, bunları kendimiz de basitçe yapabiliriz


Gerekli Materyaller:
Oyun hamurları profesyonel için ½ ve 1 kiloluk paketlerde satılır Şekil verildikten sonra donmayan cinsleri kullanılmalıdır Hareketsiz modeller ve/veya küçük parçalar (dişler vs) donan oyun hamurundan yapılabilir Amatörler her oyuncakçıda bulunan oyun hamurlarını kullanabilir Profesyoneller artık kalıp hazırlayıp iskelet üzerine latex veya silikon dökerek, çekim anında eğilip bükülmekten etkilenmeyecek ve uzun süre kullanıma dayanıklı, kirlenmeyen modeller yapmaktadırlar
İnsan modellerin en önemli kısmı iskeletleridir İskeletler satın alınabilir, bunların internet üzerinde birçok sitede satışı yapılmaktadır, fakat stop motion animasyonda çok çeşitli materyallerle (mesela atık veya kullanılmış karton, tahta, strafor, oyuncak parçaları, tel vb gibi) çok çeşitli modeller veya set yapılabilir


Senaryo ve Storyboard:Senaryo ve storyboard kısa/uzun metrajlı film, reklam filmi ve çizgi filmde olduğu gibi bir stop motion filmi için de vazgeçilmezdir
Kamera:
Video capture kartları ve uygun bilgisayar programları ile kolayca stop motion animasyon çekmek mümkün Digital video kameralar işi daha da kolaylaştırmaktadır
Bilgisayar Programları:
Model Yapımı:Model yapımı gerçekten çok önemlidir Metal veya tel iskelet üzerine (plasticine/clay) plastik hamurla şekil vererek yapılan modeller uzun çekimler süresince deforme olması ve çabuk kirlenmesi nedeniyle, son yıllarda, kalıp hazırlanıp latex veya silikon dökülerek dayanıklı modeller yapılmaktadır


Set Yapımı:Set yapımında kullanılan malzeme seçenekleri neredeyse sonsuzdur Yine çok profesyonel malzemelerden kullanılmış malzemelere/atıklara kadar uzanan geniş bir seçenek aralığı vardır

Işık:Digital video kamera ile yapılan çekimlerde kullanılan ışık kaynakları analog sistemlere göre nispeten daha basittir Beyaz ve soğuk ışık kaynakları stop-motion için daha uygundur.

Stopmotion Film Nasıl Çekilir?

Stopmotion filmleri her zaman çok severim, zamanında benim de bir kaç denemem olmuştu. Gerçekten bu iş için ciddi bir zamana ihtiyacınız var. Bunun planlanması, bilgisayar işleri derken bu hayat kargaşasında pek vakit ayıramıyorum artık. Ama her zaman sadece bu iş vakit ayırmak istiyorum, şimdiye kadar kısmet olmadı ama bunun için çalışıyorum, hatta nasilyap.com ‘un logo karakteriyle ve site bütünlüğüyle ilgili bir senaryo var kafamda ama bunun için biraz daha zamana ihtiyaç var. İş yoğunluğundan ve stresinden uzaklaşıp kendime ayıracağım bir sürede bir kaç film çekmek istiyorum. Şimdi ise sizlere stopmotion nedir, ne değildir, nasıl yapılır, tekniği nedir, püf nokları var mıdır hepsini bilgim dahilinde anlatmak istiyorum.

Stopmotion nedir?

Bilgisayar öncesi en basit tabiri ile kağıda çizilen karakterlerin, sayfaları hızlıca döndürülmesiyle oluşturulan ufak animasyonlar diyebiliriz. Herkes hayatında mutlaka ilkokul yıllarında defterinin ya da bir kitabın köşesinde bunu denemiştir. Hatta hatırlıyorum da böyle üretilmiş not defterleri vardı, köşesinden tutup sayfaları hızlıca çevirdiğimizde resmen bir film izliyorduk. İşte bu mantıkla fotoğraf makinasından çektiğiniz her saniye kare görüntünün, bilgisayar ortamında bir araya getirilmesiyle oluşturulan işlere stopmotion deniliyor. Tabii herşey bu kadar basit değil bu konuda çok ciddi işler var. Çeşitli oyuncaklarla (Örneğin; lego) her hareketini fotoğraflayıp dizmekle oluşan bu görüntülerde eğer oyun hamuru ya da kil kullanıyorsanız bu işe de Claymotion deniliyor. Kille yapılmış en ünlü karakterler ise Wallace ve Gromit ‘tir.
Bu konuda tek ihtiyacınız olan şey sabırdır, işte malzemelerimiz:
Biraz sabır
Oyuncak (stopmotion için) veya Kil (Claymotion için)
Biraz daha sabır
Arka plan için tercih ettiğiniz renkte bir karton
Mutlaka bir senaryo
İyi bir iş için mutlaka bir storyboard
Bolca sabır
Dijital Fotoğraf Makinası
Tripod
Bilgisayar
ve görüntüleri birleştireceğimiz ücretli ya da ücretsiz bir program.

Adım 1) Planlama

Bu işe başlamadan önce gerçekten çok iyi düşünmeniz gerekmektedir. Belki ortaya çıkacak işe 2-3 dakikalık bir film de olsa, binlerce fotoğraf karesi çekeceksiniz. İyi planlanmayan iş boşa giden zaman demektir. İyice bir düşünün, karakteriniz elini kaldırmak istediğinde ne yapacaksınız? Sadece bu hareket için en az 30 kare fotoğraf çekebilirsiniz. Bu karakter gülecekse, atlayacaksa, kaçacaksa…vs yüzlerce pozisyon olacak. Başka başka karakterler olacak, planda yanlış kurgulanan bir kare sonucu izlediğiniz zaman sizi üzebilir. Her hareketinizi önceden planlayın ki boşuna fazla fotoğraf çekmeyin. Aynı şekilde eksik çekilen bir sahne için geri dönüş çok zordur, çünkü aynı ışık şartlarını, aynı kadrajı, aynı netliği tekrar yakalamak zorundasınız. Plan yapmak çok zahmetli bir iş ama eminim buna değecektir.

Adım 2) Storyboard

Kafanızda oluşturduğunuz ya da notlar aldığınız plan her zaman için size iyi sonuç vermez, planlama yaparken mutlaka öykü çizelgesi tutun. Çizim yeteneğiniz olmasa bile en azından çöp adamlarla sahnenizi çizmeye çalışın. Storyboard’ın oluşturulması size büyük zaman kazandıracaktır. Planlama yaptıktan sonra bir kez de storyboard üzerinde filmi üç aşağı beş yukarı gördüğünüzde artık herşey belirlenmiş olacak. Bütün bunlar en az hamle ile, en iyi görüntüyü yakalayabilmek için gereklidir. Storyboard üzerine çizilen her sahne hem önceden çıkacak sonucu öngörmenizi sağlar, hem de hataları yok eder. Bu konuda da çeşitli ücretli ve ücretsiz programlar var aramanın gücüne inanın.

Adım 3) Oyuncu Seçimi ve Sahne (Oyuncaklar ve Fon Kağıdı)

Nasıl ki bir filmin oyuncuları önemlidir, sizin stopmotion filminizde de oynatacağınız karakterler de çok önemlidir. Oyuncaklardan seçtiğiniz modeller ya da oyun hamurundan yaptığınız karakterlerin her detayı filminiz için artı bir puandır. Duygu ifadeleri için düzgün bir surat, durumu anlatmak için kullanılacak renkler, arka plan rengi gibi herşey çok önemlidir. Kullanacağınız nesneler genelde küçük boyutlarda olduğu için çok meşakkatlı bir iş olduğunu baştan kabul etmelisiniz. Eğer oyun hamurundan karakterler yapmak istiyorsanız ve küçük parçalarla ilgilenmem diyorsanız büyük parçalarında zor ayakta durduğunu hesaplamalısınız. Bu sefer tel bir iskelet üzerine kurduğunuz karakterinizin hareketleri de zaman zaman kısıtlı olacaktır.
Bu konuda size Wes Fryer ‘ın stopmotion hakkındaki deneyimleri yardımcı olabilir.
Ve Kevin Hodgson ‘da çok faydalı bilgiler veriyor.

Adım 4) Fotoğraf Çekme Zamanı

Işığımızı kurduk, fonumuzu hazırladık, oyuncularımız hazır, planımızı yaptık, storyboard’ı elimize aldık ve artık objektife basmanın vakti geldi. Fotoğraf çekme sırasında unutmamanız gereken en önemli konulardan biri de fotoğraf makinanızın ayarıdır. Asla fotoğraf makinanızı otomatik modda kullanmayın. Eğer kullandığınız makina buna izin vermiyorsa mutlaka sabit bir mod seçin. Çünkü otomatik ayarla çektiğiniz zaman, fotoğraf makinası o anki duruma göre ayar yapacağı için her karede farklı renkler elde etmesi söz konusu olabiliyor. Bütün fotoğrafları birleştirip, izlediğimizde aralarda farklı renk tonuyla çekilmiş kareler çok göze batabiliyor ve böyle bir sonuçla karşılaştığınızda üzülebilirsiniz, daha önce de dediğim gibi aynı kadrajı tekrar kurup çekmek çok zordur. O yüzden mutlaka baştan ayarlarınızı iyi yapın ve çekim sonuna kadar bu ayarı korumaya gayret gösterin. Ve bu işi mutlaka ya gece ya da gündüz yapın. Akşam üstü başladığınız bir işin başında görüntülerin aydınlık, filmin sonlarına kadar görüntünün koyulaşmasını istemezsiniz. 2-3 dakikalık bir film dahi olsa, binlerce kare çekerken saatler geçiyor. Siz aydınlıkta başlamışken hava kararabilir ve başlangıçtaki ışığı tekrar yakalayamazsınız. Güneş ışıklarından etkilenmeyecek bir yerdeyseniz sorun yok ama kullandığınız ışığın türü bile önemli olabiliyor, çünkü bazı beyaz enerji tasarruflu ampuller vakit geçtikte daha çok ışık vermeye başlıyor yine aynı durumda ilk sahnelerde yaptığınız ayarlar bir kaç saat sonra ışığın artmasından dolayı berbat hale gelebilir.
Ve unutmamanız gereken bir diğer en önemli unsur ise, mutlaka fotoğraf makinanız sabit bir yerde olsun. Yani mutlaka tripod kullanın. Elle çektiğiniz zaman aynı kadrajı hiç bir zaman koruyamazsınız böylelikle fotoğrafları sıralayıp izlediğinizde kadrajın sürekli hareket halinde olduğunu ve acemi bir kameraman tarafından bolca titreterek çekilmiş berbat bir görüntüyle karşılaşırsınız. Hem zaten tripod kullanmak doğru ışık ayarı ve netlik için de gereklidir.

Her hamleyi mutlaka fotoğraflayın.
Karakterin göz kırpmasının iki hamleden oluştuğunu düşünmeyin, daha gerçekçi sahneler için mutlaka her hareketi daha kaliteli olması için bolca çekin. Yani karakter gözlerini ilk önce yarıya getirdiğinde bir kare çekin, kapattığında çekin, gözlerini açarken bir kez daha yarıda çekin ve gözlerini açık hale getirip çekin böylelikle basit bir pozisyonu bile 5 hamlede çekmiş olursunuz, size bolca sabıra ihtiyacınız olacağını söylemiştim :)

Adım 5) Hareketlendirme Zamanı

Buraya kadar sabredip herşeyi yaptıysanız, planlarınız doğruysa ve storyboard’a sadık kalarak hiç hatasız, herşeyi çok iyi çektiğinize inanıyorsanız şimdi çektiğiniz görüntüleri birleştirerek filminizi izlemenin vakti geldi. Aslında işin en eğlenceli kısmına geldik. Çektiğimiz bütün görüntüleri bilgisayarımıza yükleyip, çalışacağımız programı açıyoruz. Bu işi bütün video montaj programları yapabilir. Hatta sırf stopmotion için yapılmış yazılımlar bile var. Tercih tamamen size ait ve yine aramanın gücüne inanın.
En başta da söylediğim gibi mantık aslında çok basit, defter köşelerine çizdiğimiz işin aynısı. Çektiğimiz tüm fotoğraflar bir bilgisayar programında dizilecek ve play tuşuna bastığımızda filmimizi izleyeceğiz. Bunun için Picasa programını önerebilirim. Picasa programının slayt mantığı ile çözüme ulaşabiliriz.

Hatta bu programda karelerin yayınlanma hızlarını bile çok rahat ayarlayabiliyoruz.

Tabii yine de tercih sizin, bu fotoğraf dizme işini bir çok program ile yapabilirsiniz. Umarım anlattıklarım sizlere yardımcı olur ve birşeyere başlamak için bir heyecan vermiştir. Eğer gerekli zamanınız ve sabrınız varsa mutlaka birşeyler deneyin. İlk filminiz belki çok güzel olmayacak ama hatalarını görmek için size çok yardımcı olacaktır. Bizlere görüntülerinizi gönderebilirsiniz, böylelikle eksikliklerini güzel yönlerini tartışıp çok daha iyi filmler çekmeniz için yardımcı olabiliriz. Son olarak sizlerle çok sevdiğim bir stopmotion filmi paylaşmak istiyorum.


KAYNAKÇA

https://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=stop+motion&bav=on.2,or.r_gc.r_pw.r_cp.r_qf.,cf.osb&biw=1024&bih=601&wrapid=tlif133785029889010&um=1&ie=UTF-8&tbm=isch&source=og&sa=N&tab=wi&ei=xfu9T4bvG9HLswbEldy5DQ

BİRCAN AVCI